Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Fiyatlar ve milli değerler!

Fiyatlar ve milli değerler!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Öncelikle, “mübarek Ramazan ayınızın, sağlık, güzellik ve afiyetlere” vesile olmasını diliyorum..
“Ramazan ayı!”
Bu yıl, “Ramazan ayı, Mart ayına” denk geldi..
Halk dilinde, “Mart ayı, dert ayı” olarak da adlandırılır!
Hatta, “Mart ayı, baharın müjdecisi cemrelerin düştüğü” aydır da..
Diğer yandan, “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” atasözlerimizi unutmayalım!
Gerçekten de öyle!
“Mart kapıdan baktırmadı ama, Ramazan ayı gerçekten insanımıza zor anlar” yaşattı, yaşatıyor!?..
Ramazan ayında, “sofraların kurulması, sahura kalkılması, iftarlarda buluşulması kadar, elbette buzdolaplarının dolu, dolu olmasını” gerektirir..
Buzdolaplarının dolu, dolu olması..
Bunun için ise, “varlıklı olmak”, gerek değil midir?
Varlıklı olmaak..
Yüksek gelir sahibi bulunmak..”

“Çalışmak, kazanmak ve sonra afiyet ile sofralarda buluşmak”, herkesin özlemidir ya?..
Ramazan geliyor ya, çıkıp şöyle atıştırmalıklar alayım dedim..

FİYATLAR YÜZÜMÜ EKŞİTTİ?
“İstasyon caddesinden, Uzun çarşıya, oradan katlı pazar yerine” uğradım..
Şöyle alacaklarımın listesine ve etiketlerine bir baktım..
Dudak bükmeden edemedim!
Neden mi?
“Fiyatlar, yüzümü ekşitti” vallahi!
Yaz, Kış, “incir, erik ve üzüm, hurma, dut, kurusu” vazgeçilmezlerimdir..
Ama fiyatlar?
“Vallahi, billahi Belçika’dan, çok pahalı” geldi..
İncirin kilosuna baktım, cep telefonumu çıkardım, Euro ile karşılaştırdım..
Gözlerime inanamadım!..
Hani, ülkemizde birçok ürünün fiyatı altının onsuna yaklaştı, geçiyor bile!

Vay be, Türkiye!
“Ülkenin ekonomik hali” bu!
Gerçekten, bu hali ile Türkiye uçmuş!
Öyle uçmuş ki, “Avrupalılar bile bizi kıskanacak” durumda!?

ÇERKEZ PEYNİRİ?
Belçika’ya döneceğiz ya, elimiz boş olmasın?
Şehir Kulübüne uğradım, sevgili patronumuz Adnan Y. Yüksel, bizi karşıladı..
“Patron yarın dönüyorum” dedim..
Şaşırdı ve çalışanlarının eline bir miktar para tutuşturdu,

Katlı pazar yerine git, bizim marketten iki teker çerkez peyniri al” diye tembihledi..

Adnan Bey’in adetir, “arkadaşlarını iyi ağırlar, dostluklarını ihmal etmez ve hediyeleşmeye büyük değer” verir..

Sıcak, sımsıcak kalbi vardır..
Babacan, sevecan, iyiliksever!
Bir başka yanı da, “düğün, dernek, cenaze ihmal etmez, oralarda hazır bulunmaya ihtimam” gösterir..

Neyse, çalışanı geldi, peynirleri ortaya koydu, bir miktar parayı geri verdi..
Çerkez peyniri bile, mutfağın lüks ürünleri” arasına girmiş..
Hem de, ne lüks!
Konu, döndü, dolaştı, pahalılığa geldi..
“Pahalılık, parasızlık, fiyatlara yetememek?”
Vay be, Türkiye!
Bu fiyatlara, “dünya ölçeğinin çok altında maaş alan, emekli, çalışan, dul yetim” nasıl yetişsin?
Nasıl?
Uzatmayalım, “Mart ayı” dedik ya?

ÇANAKKALE İÇİNDE AYNALI ÇARŞI?

“İstiklal Marşı Yazarımız Mehmet Akif Ersoy’u anmadan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. Yılını hatırlatmadan” geçilir mi?
“Çanakkale içinde aynalı çarşı, ana ben gidiyom düşmana karşı” türkülerinin yakıldığı Çanakkale Savaşı!
Hatırlatması boynumuzun borcudur ya, “bu gökten bomba yağan günleri” hatırlamak, ne acıdır!..
Hele de, “hiçbirin sağ kalmadığı 57.Alay kahramanlarını”, hatırlamamak olur mu?!

Çanakkale yolunda olan “Onbeşliler ve diğer kahramanlarımız ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk” duamızı bekler..

“Çanakkale, ne destansı zaferdir, ne destansı!..”
“Okumak, anlamak, yaşamak, yaşatmak”, bizlere önde gelen vazifedir..
Vazifedir, bilenlere!
Allah mekanlarını, cennet eylesin!

SEVMEK, NE KELİME?

Ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un,” 12 Mart 1921 Tarihinde yazdığı, İstiklal Marşımız’ın yıldönümü” unutulur mu?
“Bağımsızlığımızın sembolü”, İstiklal Marşı..

Bu önemli günde, torunum Elif, elinde cep telefonu ve fonda İstiklal Marşı ile yanıma geldi..
Ne tesadüf, bende İstiklal Marşı’ndan söz ediyorum ya?
” Dede, Atatürk’ü ve bu marşı çok seviyorsun değil mi” diye sormaz mı?
Sevmez miyiz!?
Sevmek, ne kelime?

VATAN,MİLLET, BAYRAK, TÜRKİYE!
“Atatürk’ü, Milli Marşı’mızı, Bayrağımızı, vatanımızı, milletimizi, çok seviyoruz, çok” dedim..
O da küçük yüreği ile “ben de” diyerek karşılık verdi, “ben de!”
“Vatan, Millet, Bayrak, Türkiye, İstiklal Marşı ve Atatürk, Türk Milleti’nin milli”
değerleridir.. Sevmesek olmaz, sevmesek?
“Bu yolda şehit olanlara, çalışanlara, emek verenlere ne çok minnettarız, ne çok!”..
Mekanları cennet olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 17 Mart 2025


Fiyatlar ve milli değerler!