Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Gündem
  4. Türkçülük(Milliyetçilik) yapmak!

Türkçülük(Milliyetçilik) yapmak!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeniden bunları hatırladım…

Günümüzde yine Türkler açısından enteresan işler oluyor!

Bunlardan bazıları Suriye’de gerçekleşiyor. Türkiye ve Avrupa ile olan ilintilerde var. Bunlardan biri Türkiye’de PKK ile anlaşılmak istenmesi ama bunun da Suriye ve Irak’la hatta İran’la ilgisinin olması bir diğeri de NATO ve AB ilişkilerinde nasıl kullanılacağımız konusu. Tarihimiz ise bu olayları benzer şekilde defalarca yaşadığımızı bize gösteriyor.

Ne yazık ki, bu ülkenin Türkçüleri ve milliyetçileri; uzun yıllardır ; Suriyelilerin vatandaşlığa alınması, 20 adanın Yunanistanca işgali, anayasanın Türk milletinin hükümranlığı açısından tartışmaya açılması, bölücülüğün kucaklanması, Türklüğün erozyona uğratılması, ülkenin ekonomisinin, yer altı ve üstü zenginliklerinin yabancıların eline geçmesi ve daha onca kötü gidişat nedenleri karşısında sessiz kalarak gereğini yapmadı… Neden acaba? diye sormadan edemiyorum!

Yoksa bu konularda ABD ve onun yerli işbirlikçileri Türkçülere ve milliyetçilere müsaade mi, etmiyor? Yoksa Türkçü ve milliyetçi olarak tanıdıklarımız aslında Türkçü veya milliyetçi gibi gözüküp aslında Türkçü ve milliyetçi olmayan insanlar mı? Yada Türkiye’nin ve Türklüğün varlığını ABD’ye teslimiyete bağlayanlar mı? Hepsini konuşmamız ve tartışmamız lazım!

Çünkü yukarıda bahsettiğimiz Suriye, Irak ve İran’la ilintili meselelerimiz, bunlara bağlı olarak Türklerin Türkiye’de hükümranlığının sona erdirilmek istenmesi, Türk Ordusunun terhis anlamına gelecek şekilde mevcudunun azaltılması,. AB’nin Avrupa’nın

güvenliği için Türk Ordusunu kullanmak istemesi, NATO’daki mevcudiyetimizin sorgulanması ve dış politikadaki etkisizlik aslında Türkçüleri milliyetçileri çoktan harekete geçirmesi gereken hususlardı. O zaman bu sessizliğin mutlaka bir nedeni ya da nedenleri olmalı!

Türklerin yüzyıllardır kafası karışık. Kendilerini ne kabul edecekler bir türlü karar verememiş durumdalar! Türkmüler, Arapmılar, Ümmetmiler yoksa karıştıkları mikro etniklere mi, mensuplar bir türlü karar veremiyorlar… Bu sadece teorik bir değerlendirme değil. Aynı zamanda saha da gördüğüm bir gerçeklik.

Türklüğün çok önemli hususiyetleri var. Tarihimiz, insanlık tarihine şekil vermiş. Hani diyorlar ya; Türk’ü tarihten çıkartırsan geriye bir şey kalmaz, bu çok doğru bir tespit.

Hep tekrar ettiğim bir gerçek var. Prof. Dr. Orhan Türkdoğan; Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devletlerinin şüphesiz Türk devleti olduklarını ancak hiç bir zaman Türkler tarafından sevk ve idare edilmediklerini yazmıştır. Böyle olunca Türk devletlerine hakim olan gayrı Türkler ancak Türklere ihtiyaç olunca Türkleri ve Türklüğü hatırlamışlardır. Bugün AB’nin Avrupa’nın güvenliği için Türk Ordusunu hatırladığı gibi!

Türk ihtiyaç olduğunda özellikle askerlik işinde daima hatırlana gelir…

Konumuz ise ABD ve onun değişmez müttefiki (şimdi İsrail’de var) İngiltere’nin Türk coğrafyasına ilişkin politikaları ve Türkiye üzerinden yürütmeye çalıştıkları daha doğrusu bloke etmeye çalıştıkları Türkçülük hareketleridir.

Türkiye, Atatürk’ün ölümünden beri Türkçülük ve milliyetçilik hareketlerine soğuktur. Bu nedenle Türklerin ülkesi Türkiye’de Türkçülük ve milliyetçilik hareketleri bastırılmış ve günümüze kadar kontrol altında tutula gelmiştir. Halbuki İstiklal Mücadelesi Türk Milliyetçileri tarafından verilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk Milliyetçileri tarafından kurulmuştur. Eğer bu devlet ve millet korunacaksa yine Türk Milliyetçileri tarafından korunacaktır.

Türkiye’nin Türklükle ilgili hamlelerinin bugüne kadar ABD ve İngiltere’nin emperyalist planlarına göre şekillendiğini söylersek her halde yanlış yapmış olmayız…

Türkiye’de Türkçüler yıllarca Türk Dünyası ile ilgili uyarılar yapmış fakat devleti idare eden unsurlar bu seslere kulak tıkadıkları gibi aksine bastırma yoluna gitmişlerdir.

Türkiye’nin Türkçülüğü “Ülkücülük” adı altında hatırladığı dönem 1960’lı yıllardır. O dönem Sovyet tehditinin azdığı bir dönemdir. Türkiye, NATO’nun Güneydoğu Avrupa noktasında ABD’nin sınır bekçiliğini yapan bir konumdadır. Muhtemel bir sıcak savaş için Türkçüler, Ülkücülük adı altında örgütlendirilir. Komünizmle mücadele için kurulmuş dernekleri kuran ve yönetenlere bakın nerede ise tamamı ABD ve İngiltere politikaları kapsamında çalışmış yada kullanılmışlardır. Sonrasında da Türkçüler iktidara yaklaşınca ABD destekli 12 Eylül yönetimince zindanlarda dumura uğratılmışlardır.

ABD bir yandan Türkiye’deki Türkçüleri hedefleri doğrultusunda kullanırken diğer yandan hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Türkçülerin Türk Dünyası ile ilgilenmesine izin vermemiştir.

Ayni dönemde Irak Türkleri; Kerkük ve Musul’la tanınan Türkmeneli topraklarında çok büyük sıkıntılara düçar olmuştur. Suriye Türklerini ise Suriye’de iç savaş çıkana kadar Türkiye’de konuşmak adeta yasaktır. Halbuki 1920’li yılların sonunda Halep’te 30 civarında günlük Türkçe gazete çıkmaktadır. ABD ve ortağı İngiltere bu bölgelere kendi menfaatleri için gelip yerleşince bizde oradaki Türkleri daha duyar olduk…

Şimdi de, ABD (İsrail), İngiltere ve Fransa sayesinde her gün Suriye’yi konuşuyoruz.

Buna Balkan topraklarında yaşayan soydaşları, Kırım ve Kıbrıs Türklerini de, eklemek lazım… Şimdi de son dönemde de bizi Libya’ya yönlendiren güç; orada Kuloğlu ve Koloğlu Türklerinin olduğunu bunların nüfusunun da Libya nüfusunun %15’ni oluşturduğunu bize anlatıyor. Adama sormazlar mı; bugüne kadar bu bilgiden niye yoksunduk diye!

Keza Türkçüler, İran nüfusunun yarısının Türk olduğunu anlatıp dururdu. Herkes bunu bir hayal olarak niteler ve gülüp geçerdi. Milli eğitim sistemimiz ise “Dünya Türklüğü” açısından dişe dokunur tek bir laf etmezdi. Şimdi ABD ortakları İngiltere ve İsrail ile birlikte İran’ı dağıtmak ve parçalamak istiyor. Bunun içinde Güney Azerbaycan’daki Türkleri dürtüyor. Traktör futbol takımının oynadığı maçlardaki görüntüleri sosyal medya aracılığıyla yayarak Türkiye Türklüğünü de ajite ederek politik hedefleri kapsamında kullanmaya çalışıyor. Biz de duygusal bir ırkız ya hemen zokayı yutuyoruz.

Aynı politika Doğu Türkistan üzerinde oynanıyor. ABD ve küresel ortaklarının Çin’le bir kavgası var. Bu kavga birileri üzerinde diri tutulmaya çalışılıyor. Uygur Türkleri ABD’nin politikaları yüzünden Çin’in katmerlenen insanlık dışı uygulamalarına maruz kalıyor.

İsrail nasıl Hamas’ı bahane ederek Gazze’de soykırım yapmış ve Orta Doğu’da planlarını uygulamaya koymuşsa Çin’de ABD’nin Doğu Türkistan üzerindeki planlarını bahane ederek Uygur Türklerini yok etmeye çalışıyor.

Buna karşılık Ankara merkezli Türklük ya da Türkçüler veya milliyetçiler ne yapıyor derseniz kendi memleketlerini bile korumaktan büyük bir acziyet içindeler derim!

Türklük, Türkiye dahil her yerde büyük bir sıkıntı içindedir. Bu sıkıntıların ortadan kaldırılması için Türkler tarafından özgün politikalar ve stratejiler ortaya konulmalıdır. ABD ve ortaklarından bir medet umulmamalıdır. Eğer Türklerin yaşadığı insan hakları ihlalleri için ABD’den medet umulacaksa biliniz ki, Türklerin akibeti bugünkünden daha feci olacaktır.

Türkiye’de Türkçülüğün kaderini bir CIA (Ruzi Nazar) Ajanının insiyatifine bırakan, Türk Dünyasına ABD’nin örgütlediği FETÖ’nün okulları ile girmeye çalışmış olan ve işi düştüğü zaman Türklüğü hatırlayan bir devlet anlayışı ile Türk’ü rahata kavuşturmanın imkanı yoktur.

Şahsen ABD ve onun ortağı İngiltere ile birlikte Türkçülük yapmam ya da onlar izin verdiği zaman Türklüğü hatırlamam. Onlarla birlikte Türklüğün hakkını aramanın nerede ise imkansız ( Trump’ın terörle müzakere meselesinde sırtımızı sıvazlaması gibi) olduğunu bilirim. Günlük avuntuları da, Türklüğe faydaymış gibi değerlendirmem.

Türklerin bilmesi gereken en önemli şey; Türk’ün etrafında dönüp duran kavganın tek nedeninin Türklüğün dünya üzerinden silinmesine dönük bir mücadele olduğudur. Her Türk’ün ABD’nin tuzaklarına düşmeden adımlarını buna göre atması gerekmektedir… ABD’ye diklenenlerin de, samimi olmadıklarını bugüne kadar yaptıklarından dolayı görüyor ve düşünüyorum.

Özcan PEHLİVANOĞLU

11 Mart 2025 / İzmir

Türkçülük(Milliyetçilik) yapmak!
Yorum Yap