Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Aynı oyun, aynı tezgah peşindeler?

Aynı oyun, aynı tezgah peşindeler?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Dünyayı sarsan olaylar kadar, ülkemizde de olup bitenler, bizleri derinden sarsmaya devam ediyor..

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM),” Osmanlı’nın önde gelenlerinden Talat Paşa’ya atfen sarf edilen sözlerin yankıları dinse de, sanal ortamda, farklı bir tartışma” devam ediyor..
Osmanlı Paşası Talat Paşa!
Ne yapmış?
Ne yapmamış ki?
Allah, Allah!
Şu kadere bak?
“Devletini, milletini, vatanını, bayrağını, ırzını, namusunu savunmak” suç olmuş!
Sadece, bu kadar mı?
“Tehcir kararına” imza atmış, uygulamış?
Tarih?
Tarih mi?
“1915 Osmanlı’nın hükümran olduğu” yıllar!
“Adım, adım Sevr’in hortlatıldığı, dayatıldığı” yıllar!
Kahpe feleğe bak!
İsyan et, emperyalizm ile işbirliği içinde Türk’ü arkadan vur!
Uyuyalım öyle mi?
“Osmanlı tebası ol, has evlat ol, vergiden muaf ol, kaymaklı ticaret işlerinde önde yer al, ballı börek işleri kotar ve çık yıllar sonra, Talat Paşa nezdinde Osmanlı’yı” suçla?
Oyuna bak, oyuna?

AYNI OYUN, AYNI TEZGAH?

“Tezgah aynı, taktik aynı, oyun düzeni aynı, saldır, saldır”, ne koparırsan kar ya?
Kalenin yine kapıları dışarıdan değil, içeriden zorlanıyor?
Düşman işbirlikçileri, işbaşında!
“Soykırım, katliam, tehcir” dillerinde!
Yere, adrese bakınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi!
Adamlar resmen değilse bile, dedelerimizin, atalarımızın, mensubu olduğumuz millete ” katil” yaftası vurmaya çalışıyor?
Ne utanmazlık bu, ne arsızlık, ne edepsizlik?
Yaşadığı topraklarda, binlerce yıl yaşayanları da, hiçe sayıyor, bu densiz?
Bre kimsin sen?
“Milletin Meclisi’nde, bu sözleri etme hakkını, nereden kendinde” buluyorsun?
Neyse ki, “Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ile İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu çıkıp, gereğini çekinmeden, gocunmadan” söylediler..
Milletin sesine, tercüman oldular..
Bunlar, Türk Milleti’ni ne sanıyorlar?

SOYKIRIM, GÖZYAŞI VE ACI!

Şurada, yakın tarihte, “Afrika ülkelerinde, Bosna-Hersek’te, Mynamar’da, Afganistan, Irak, Suriye, Libya ve diğer topraklarda akıtılan kanlara, kıyılan canlara, yerlerinden edilenlere, sürgünlere, hapislere, tecavüzlere, işkencelere” ne desiniz?
Çok, uzaklara gitmeyelim?
Şurada,” Filistin topraklarında Gazze’de olanları”, nasıl yorumlayacaksınız?
Gözlerimiz önünde, “bir kent insanı ile yerle bir”, edilmedi mi?
“Okullar, hastaneler, işyerleri, binalar bir toplumun başına yıkılmadı mı?”
Yerle bir, edilmedi mi?
Ne anlatıyorsun?
Susalım, seyredelim, oldu!

TÜRK’E KEFEN BİÇME OYUNU?
Bak, “senin işbirlikçilerinin marifeti olan milyonlarca insan, Türk topraklarına sığınarak, yeni bir yaşama tutunma mücadelesi içinde, ülkelerine dönecek günleri” bekliyor..
Osmanlı Paşası Talat Paşa’dan sonra, bu aziz ve yüce milletin bağrından çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları, işbirlikçilerinize, emperyalistlere verdiği cevabı unuttun mu?
İki de bir, ” soykırım, katil, tehcir, yok etme” gibi kelime oyunları ile “Türk’e kefen biçme oyunu, bu topraklarda tutmaz” koçum!
Bak, “Sakarya’da, Adapazarı, Sapanca ve bu ellerde tam 104 Yıl önce, atalarımız, işgalcilere gereken cevabı” vermiş..
Hemi de okkalı, okkalı!
Üzüldün mü?

ZAFER COŞKULARI
“1918 Hayalleri içinde olma cesareti gösterenler, 1919 Mayısları, 26 Ağustosları, 30 Ağustosları, 9 Eylülleri iyi okumalı, anlamalı..”
Bu Milleti, tutsak olur mu sanırsınız?
İşte, “Adapazarı ve civarını 104 Yıl önce işgal edenleri, bu topraklardan kovalayanların evlatları, torunları, büyük coşku içinde, zafer coşkuları içinde, biz varız, ayaktayız, iri, diri ve biriz” mesajları verdi..
Anlamak istemiyorsanız, bir deneyiniz hele!
Bu vesile ile “Sakarya boylarında tüfenk elde, düşmanı İzmit’e kadar kovalayan kahraman Mehmetçiklerimiz yanında, Kuvayı Milliye destanın kahramanlarını, en kalbi duygularımız ile selamlıyor, hatıralarını yaşatmak için buradayız, gelin, bir daha dersinizi alın” diyoruz!

YILDIZLARA EŞ!
Elbette, “104 Yıl sonra Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bağrından çıkan SOLOTÜRK kahramanlarının gösterisi ve estirdikleri zafer rüzgarları, şanlı Türk Bayrağını dalgalandırmaları, yıldızlara eş olmaları”, her şeye değerdir..
Bu madar mı?
Hayır, hayır, hayır!
“Bu zafer, bu birliktelik, bu Atatürk, bu Cumhuriyet ruhu hep iri, diri ve bir tutulmalı, yaşatılmalı..”
Nasıl mı, olacak?
“Nasılı “ bırakalım, “içteki kargalara ve İsrail-İran savaşını bir anlayalım” yeter!
Bunu yapacak güç, irade ve azim ve bu ruh bizde var!
Yeter ki, farkına varalım!..
Yusuf Cinal yazıyor, 23 Haziran 2025


Aynı oyun, aynı tezgah peşindeler?