Sevgili okurlar,
“Kazakistan Türk Dili Konuşan Gazeteciler Birliği, İnter-Media Bruxelles ve İCC Dialog vakıfları ile birlikte, 17 Ekim 2025 Tarihinde, Brüksel’de bir form” gerçekleştirdik..
“5. Türk Dili Konuşan Gazeteciler, Uluslararası Formu” için, “Türkiye’den Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim Görevlisi Dr. Gürkan Kılıç, Kazakistan’dan sevgili Naziya Bissenova başkanlığında, Merei Shokhmanova, Arman Abilkassynov, Nurbolat Adyrbek, Arseniy Duyssenov ile Almanya’dan Ahmet Özay, Hollanda’dan Yavuz Nufel, Özcan Özbay, Azerbaycan’dan Elyaz Yelkenli”, bizimle birlikte oldu.
“Mesleğimizin dünü ve bugünü, teknolojik gelişmeler ışığında masaya yatırıldı ve Türk dünyası gazetecilerin, Türk Dili konusunda yapacakları birliktelik kadar, ülkelerimizi, insanlarımızı ve kültür değerlerimizi temsileyette”, üzerimize düşecek görevleri konuştuk..
İlkeli, siyasetten uzak, akademik bir toplantı oldu..
“Kendin pişir, kendin ye” misali, gönüllü bir buluşmayı sponsorsuz gerçekleştirebildik..
Bazı arkadaşlarımız,“vize ve ekonomik bajajlara takılsa da”, Form gerçekleştirildi..
Ayrıca, bu buluşmaya tanıklık edenler arasında, arkadaş, dost, katılımcılar da vardı..
Brüksel’e gelme nezaketinde bulunan ve fikir ve düşünceleri ile Form’a katkı sunanlara teşekkür ederiz..
“Bizim meslekile ilgili olarak, sizleri bilgilendirmek istersek, neler söyleyebilir, tarihsel mesleki gerçekleri” nasıl sıralayabiliriz?..
“Bizim meslek dediğim”, elbette “gazeteciliktir, muhabirliktir, haberciliktir..”
Onlar, “bir bilgiyi, bir kaynaktan alıp, bir kaynağa iletenlerdir..”
Onlar, “bir dilin bayraktarlarıdır..”
“Heceleri, kelimelere, kelimeleri, cümlelere ekleyerek, haberi çatanlardır..”
Her gün, dünya yeniden kurulur, her gün yeni bir başlangıçtır ya?
Öyle ya, dünyada neler olup bitiyor, ne tür gelişmeler yaşanıyor?
Merak edilmez mi?
Şöyle eski günlere giderek, “hatırladığımız gazeteci, yazar büyüklerimizi, mesleğin duayenlerini” bizimle paylaşır mısınız?
Kimler geldi, kimler göçtü bu dünyadan?
Bizi, “haberdar eden, bilgilendirenleri” unutmak olur mu?
Allah rahmet, cennet mekan eylesin!
Bu mesleğin çilesini çekenlerin, elbette arkalarında güçlü gazeteleri, kurum ve kuruluşları, matbaaları vardı..
Bugün de, öyle değil midir?
Buna bağlı olarak, “haberleri tez elden abonelerine ulaştıran ajanslar” ihdas oldu..
Bu konularda anlatılacaklar, çok tabii ki..
Türkiye’de İstiklal Mücadelesi verilen yıllarda kurulan, “Anadolu Ajansı(AA)” ve ondan önce kurulan mabaalarımızın, illerde neşrettikleri gazetelerden, haberiniz var mı?
Eski yazıdan(Arap Alfabesi) yeni yazıya evrildiğimiz günlerde, gazetelerin varlığından haberdar mısınız?
1946 Yıllarında Sakarya” Demokrat Gazetesi” çıkarıldığını nereden bileceksiniz ki?
Ya, dünyanın ilk gazetesi desem, ne düşünürsünüz?
Evet, “Dünyanın ilk gazetesi Almanya’da, 1605 yılında Johnn Carolus tarafından basılmıştır. “
Daha da geri gidersek, yazının icadı, kağıtın bulunması ve matbaanın keşfi, hep merak konusu değil midir?
17. Yüzyıldan itibaren gazeteler, “ücretle” satılır oldu.
Şüphesiz gazetecilik mesleği, son yıllarda faarklı boyut kazansa da, “gazetecinin ruhu, haberci” olmasıdır..
O nedenle gazeteci, “bir bilgiyi, bir kaynaktan, bir başka kaynağa iletirken, hem görevini yapar, hem de haberi, muhabir, gazeteci”, sıfatları ile paylaşır..
Habere konu olan, bilgidir..
Haber dili ise, ülkeye göre değişir..
“Dilimiz Türkçe, eklemeli bir dil grubuna ait, Ural-Altay dil ailesinden gelir ve kökleri binlerce yıl öncesine dayanır.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi dilidir ve dünya genelinde milyonlarca insan tarafından konuşulur. “
Türk dili, Türk kimliğinin ve kültürünün temel ögesidir.
Türkçe, “bazı kültür ve inançların etkisi ile tehdit altına girse de, bugün artık Türkiye dışında da, Türkçe’ye rağbet” gittikçe artmaktadır..
Hatta, Avrupa ülkelerini bile Türkçe konuşarak gezebilirsiniz?
Ya, Türki Cumhuriyetleri?
Brüksel’de bunları, enine, boyuna detaylıca konuştuk..
Katkı sunanlara tekrar teşekkür ederiz..
Yusuf Cinal yazıyor/ 20 Ekim 2025
